Bilmezdim evvelden susmanın bu kadar erdemli olduğunu. Susarken çözüldüğünü sorunların. Cahildim elbet. Şimdiki gibi sakin falan da değildim, atılgandım, hızlıydım, telaşlı ve de aceleciydim.
*
Bilmezdim evvelden sükunetin her şey olduğunu. Gürültücüydüm, yerine göre geçimsiz ve de kavgacı. Toydum elbet. Şimdiki gibi gönlümden görünmezdi çoğu şey gözüme. Gördüğümü gerçek sanırdım.
*
Bilmezdim evvelden huzurun bu kadar değerli olduğunu. Huzurluyken her şeyin yerli yerinde doğdu
düzgün derli toplu durduğunu. Yaşadığımı huzur sanırdım. Korkaktım elbet. Ama anlamazdım korkak olduğumu gücüm her şeye yeter sanırdım.
*
Bilmezdim evvelden mutlu olmanın gülmek olmadığını. Ne kadar gülüyorsam o kadar mutluydum hesapta. Mutsuzdum elbet. Güldüğüm tınılar dolusu mutsuzdum. Öfkeli ve de hırçın.
*
Bilmezdim evvelden alçak gönüllü olmanın bambaşka olduğunu. Kibirliydim. Yükseklerdeydim ve herkesi oradan izlerdim. Kördüm elbet. Hem gönlüm hem de gözlerim kördü.
*
Bilir oldum şimdilerde bunların tüm değerini, tecrübesiz olmanın kötü olmadığını, tecrübe etmenin ise çok şeyleri kattığını.
*
Gözlerim açıldı zamanla, gönlüm de. Şimdi birçok şeyi gözlerimle bakmasam da görür oldum.
*
Piştim, yüzümdeki çizgiler ve saçlarımdaki aklarla.
*
Korkağım hala çünkü biliyorum ki gücüm her şeye yetmez.
*
Mutluyum şimdi. Sakin ve de sükunetli.
*
O koca koca yükseklerden kumların hizasına indim, ne mutlu ki inebildim.
*
Olgunlaştım elbet, tecrübe ederken olgunlaştım. Olgunlaşırken suskunlaştım. Ve anladım ki huzuru yanlış bilmişim evvelden, huzurun adı Sükunetmiş...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder