8 Eylül 2016 Perşembe

Mavi Kalpli Sevmek

Başını kaldırdı ve sordu Leyla’ya, “ Mavi kalpli sevmek mi? Bu ne oluyor kızım kalbin mavisi mi olurmuş?”.
Tebessümle karışık bir merhametli bakış oluştu Leyla’nın yüzünde. Eğildi ve kim bilir kaç zamandır yıkanmadığından artık nasırlaşan elini tuttu Cepli Dedenin “Olur ya dedem, olmaz olur mu hiç. İnsanların nasıl ki renkli renkli tenlisi, değişik renklerde gözlüsü, saçlısı oluyorsa kalbinde mavisi olur elbet. Sen hiç taş kalpli insan tanımadın mı?” hemen atıldı yaşlı adam “Gördüm elbet görmem mi?” “O taş kalpli olan insanın kalbi siyahtır mesela, o nedenden etrafında olan güzelliklerden habersiz ilerler durur, kendini kemirgen çirkin duygulara kaptırır, kararmış kalbiyle yaşamak aslında onun için bile zordur. Işığın olmadığı ve ayın bile aydınlatmadığı bir gece düşün bir hayli zor olmalı yaşamak.”.
Yaşlı adam nasırlaşan ellerini kirli sakalında gezdirirken Leyla’nın dediklerini onaylar gibi bir ağız hareketi yaptı. Biraz düşündü sonra yine atıldı “ Başka renkleri de var mı kalbin” Leyla tebessümle kırptı gözlerini “ Vardır elbette, aslında insan hangi rengi hissediyorsa odur kalbinin rengi”. Adamın ellerini tuttu ve “Kapat bakayım gözlerini hadi hadi kapat ne görüyorsun şimdi?” .Cepli Dede şaşkın şaşkın ve mutlu bir ifade ile gözlerini kapattı biraz bekledikten sonra anlatmaya başladı, “Meyve bahçeleri görüyorum uçsuz bucaksız, ama öyle sadece elma portakal değil, hepsinden var, bir sürü de çocuk var bahçemde salıncaklar kurmuşlar ağaçlara, bol bol yiyorlar meyvelerden.” Leyla dayanamadı ve yanaklarını sıktı Cepli Dedenin, adamcağız bir şaşkınlık ile açtı gözlerini ve kirin iyice kalınlaştırdığı çizgileri gülünce iyice derinleşti. Leyla “ Bak gördün mü senin kalbin de yeşilmiş, uçsuz bucaksız.” dedi, sonra ekledi, “Sana neden Cepli Dede dediklerini anladın mı şimdi, sen kalbi kocaman bir adamsın, insanlar seni sürekli birileri ile bir şeyler paylaşırken görüyor, bir köşesi sökülmüş ve artık iyice eskimiş olan paltosunun cebine baktı ve şu cebinde hiç bitmeyen bir hazine olduğunu düşünüyorlar.” dedi. Yeşil kalpli Cepli Dede iyi şeyler düşündüğü yüzünden belli olan mimikler yaparken gökyüzüne bakıyordu. Kendi kendine mırıldandı “Yeşil kalp, yeşil kalpli Cepli Dede, yeşil…” . Leyla da büyük bir keyifle onu izliyordu. Sonra çevirdi başını gökyüzünden, “ Anladım” dedi “Şimdi anladım senin gelip gelip bu gökyüzüne neden bu kadar çok baktığını, neden mavi kalbin senin”. Leyla bir çocuğun hayallerini anlatırken ki heyecanlanması gibi büyük bir heyecanla konuşan Yeşil kalpli Cepli Dedeye baktı “Nedenmiş” dedi. “ Tamamı sevgi ile dolu kalbinin, ben senin hiçbir şey hakkında kötü düşündüğünü ya da bir şeyi beğenmediğini duymadım şimdiye kadar. Anladım şimdi kalbin mavisi de oluyormuş anladım”. Birbirlerine baktılar ve tamamen sevgi ile dolu olan kalplerini sarılarak daha da yakınlaştırdılar, uzunca sarıldılar. Sonra atıldı Yeşil kalpli olan, “Sen şimdi kendini yazıyorsun yani, Mavi Kalpli Sevmek seni anlatacak öyle mi?” Leyla tebessümünün tüm yüzünü kapladığı sıcaklıkla gözlerini kırptı. Yaşlı adam yine atıldı “ Yeşil olanından da yazar mıyız sonra?”. Leyla “ Yazarız tabii yazmaz mıyız”, dedi. Sonra yaslandılar ağaca ve Mavi kalpli sevmek kitabını yazmaya devam ettiler.

Kalbinizin rengi mavilikler ile dolsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder